Hefeweizen: Gerçek Alman Buğday Birası

16. yy Bavyera bölgesinde doğan ve tüm dünyada tanınan bir stil haline gelen Alman buğday birası Hefeweizen'ın doğuşuna, tarihine, profil özelliklerine ve içimine dair ufak bir yolculuğa çıkalım.
Paulaner Weissbier

Hefeweizen Nedir?

Hefeweizen, orijinal buğday birası olarak tanınır ve piyasada bulunan birçok bira tarzı arasında en iyi bilinenlerden birisidir. Almanya’nın Bavyera bölgesinden gelen Hefeweizen, diğer birçok Alman Ale birası yerini popülerleşen Lager’lere bırakırken yerini koruyan yegane biradır.

 

Buğday birası, bugün var olan en eski bira stili olduğu söylenebilir. Arpa ve buğday tanelerinin karışımı, düşük-varolmayan şerbetçiotu mevcudiyeti, puslu görünümü ve belirgin maya aromasıyla birlikte, üretilen en eski biraların profiline oldukça benzerdir. Ferahlatıcılığı sebebiyle özellikle yaz ayları boyunca insanların favorisi olan bu biranın kısa tarihini inceleyerek başlayalım.

Hefeweizen'ın Kısa Tarihi

Hefeweizen birasının doğuşuna tanıklık edebilmek için sizi 16. yy Bavyera’sına götürelim istiyoruz. Telaffuzu her ne kadar zor olsa da Reinheitsgebot’u yani Alman Bira Saflığı Yasasını mutlaka duymuşsunuzdur. İlk olarak 1487’de önerilen ve 1516’da Bavyera’da resmen yürürlüğe konan bu yasayla biraya sadece izin verilen su, arpa ve şerbetçiotunun koyulmasına (mayaların varlığının henüz o dönem bilinmediğinden eklememişlerdi) izin veriliyordu. Konulduğu dönemde bu kanunun koyulma sebepleri oldukça önemliydi. Bazı ahlaksız bira üreticileri insan sağlığını tehtit edecek katkı maddeleri eklemelerinden doğan rahatsızlıkları doğurmuş, birayı günlük diyetleri içinde mutlaka tüketen halkın sağlığını ciddi bir şekilde etkilemeye başlamışlardı. Bu nedenle güvenli bir koruyucu kabul edilen şerbetçiotunun kullanılmasına karar verildi. Bir yandan da bu arpanın yanında bu bölgede çokça üretilen Buğday ve Çavdarın da kullanımı kısıtlanmış ve

ekmek üreticilerine de yeterli miktarda hammadde kalmış oluyordu. Bu yasa her ne kadar genel olarak düzeni sağlamış olsa da, çeşitli baharatlarla ve meyvelerle üretilen birçok farklı tür bira tarifinin de kaybolması sağladı.

 

İronik olarak, bu kanunun doğduğu topraklar aynı zamanda bu kanunun çiğnendiği de ilk yerdi. Kanunda bu kurallara “halkın uyması gerektiği” belirtiliyordu, asillerin ise böyle bir zorunluluğu yoktu. Wittelsbach Dük’ünün Weizenbier’e yani buğday birasına karşı ufak bir zaafı olduğu kesin. Bu hafif ve ferahlatıcı birayı kendisi için üretmeye devam etti. 1520’de Çek sınırı yakınındaki Schwarzach köyünde Degenberg Dük’ünün denetimi altında bir bira fabrikası kurularak bu beyaz biradan üretilmesini istedi. Son Degenberg dükü 1602’de öldüğünde ise federal yasa gereğinde bu fabrika Wittelsbach’lara geçmiş oldu.

schneider hefeweizen

Dük Maximillian, Bavyera yönetimi devraldığında ise tek bir buğday birası fabrikasının yetmeyeceğini düşünerek Bavyera genelinde buğday birasının üretilmesini istedi. Tabii ki, yasa gereği hepsi Wittelsbach ailesinin yönetimindeydi. Halka inmiş olan bu yeni stil bira o kadar popüler oldu ki, o dönem Bavyera’nın gelirinin üçte birini buğday birası satışından elde ediliyordu. Hatta öyle ki, Otuz Yıl Savaşlarında (1618-1648) Bavyera ordusunun harcamalarını bu satışlar tek başına finanse eder olmuştu.

 

1700’lere geldiğimizde, geleneksel koyu renkli Lager biralar ortalığı kasıp kavurmaya başladı ve Hefeweizen birasının popülerliği bir anda düşmeye başladı. Wittelsbach’ler artık kâr getirmeyen bu bira stilinde üretim yapmanın mânasız olduğunu düşündüklerinden yeni çıkarttıkları bir yasayla manastırların ve şehir işletmecilerinin buğday birası üretimi yapmalarına izin verdiler. Ardından Wittelsbach’lar artık kâr etmediklerinden işletmelerini George Schneider’a devrettiler. O dönem neredeyse hiç ama hiç talep görmemesine rağmen Schneider ailesi üretimi hiç bırakmadı. 1900’lerin ortalarına geldiğimizdeyse hala ailenin elinde olan G. Schneider & Sohn şirketi dünyanın en popüler buğday birası üreticilerinden biri haline gelmişti.

Hewefeizen'ın Profili

Bu Bavyera buğday birası tipik olarak %50 buğday-malt oranıyla üretilir, hatta bazı tariflerde %70 buğdaya kadar çıkabilir. Üst fermantasyonla üretildiğinden bir Ale sınıfına giren Hefeweizen, genellikle orta-düşük alkol oranıyla kolay içimli, buğdaydan gelen yüksek proteinin getirdiği karakteristik gövde ve mayanın yarattığı puslu bir görünüme sahiptir.

 

Bu noktada belirtmek gerekir, Weissbier ya da Weizenbier birbirinin yerine kullanılsa da aslında renk, alkol oranı ve genel profil anlamında birbirinden oldukça farklıdırlar. Fakat insanların aklında genel kalan terim olan Hefeweizen yani tam çevirisiyle “maya birası” genel olarak bu Alman buğday biralarını temsil eder. Puslu görünümün yanı sıra, kaliteli bir Hefeweizen’ın en belirgin özelliği, fermantasyon sırasında maya tarafından yaratılan meyveli ve baharatlı esterlerin tipik olarak muz, vanilya, narenciye ve karanfil aromaları sergilediği kokusudur. Buğdayın yüksek protein seviyesi sebebiyle, bu stilin oldukça ferahlatıcı doğası ile birleştirildiğinde, bira dökülürken kalın, yumuşak bir köpüğün beklenebileceği anlamına gelir. Lezzet, muz ve karanfil notaları belirgin olan aromayı takip eder, buğdaydan gelen hafif ekmeksi tadın yanı sıra oldukça düşük bir şerbetçiotu seviyesine sahiptir.

 

Şişelenmiş ve filtre edilmemiş halde servis edilir, böylece fermantasyon sırasında kullanılan maya hala biranın içinde kalmış olur. Bu özel maya türü, biranın aromasına ve lezzetine muz ve karanfil notaları katar.

Hefeweizen'ın İçimi

Buğday biraları en iyi şekilde weizenbier bardağı olarak adlandırılan belirli bir bardak ile servis edilir. Kalın tabanı, uzun şekli ve hafif bombeli üst kısmı sayesinde “vazo” olarak da adlandırılan kendine has bir bardağa sahiptir. Bardağın şekli sayesinde, eğerken burnunuzu bardağın içine doğru sokuyor olmanız sebebiyle bu stilin sahip olduğu klasik muz ve karanfil aromalarını daha iyi alabilirsiniz.

 

Hefeweizen genellikle soğuk servis edilir. Bardağa dökmeden evvel soğuk suyla çalkalayacağınız bardak tadım deneyiminizi geliştirecektir.

 

Bir bira bardağının ve servis sıcaklığının içtiğiniz bira deneyimine nasıl katkıda bulunduğunu merak ediyorsanız, “Tadım Deneyiminizi Zenginleştirecek 10 Bira Bardağı” yazımızı okumanızı tavsiye ediyoruz.  

Buğday Birası

Son dönemde limon ile servis edilmesi popülerlik kazansa da aslında Bavyera’lılar asla buğday biralarını limon ile içmezler. Biranızın içindeki aromaları tam olarak alabilmek ve oluşan köpüğün uzun süreli kalmasını istiyorsanız limon veya narenciye eklememelisiniz. Belki bir diğer Alman icadı olan Radler‘de deneyebilirsiniz fakat gerçek bir Hefeweizen size tek başına harika bir tadım deneyimi yaşatacaktır.

Diğer Yazılar

18 Yaşından Büyük müsün?

Siteye erişebilmen için 18 yaşından büyük olman gerekiyor.